Malatya'daki Zirve Yayınevi davasının 34. duruşmasında, tanık Erhan Özen'in talebi üzerine gizli oturuma geçildi.
Malatya'daki Zirve Yayınevi'nde, biri Alman uyruklu 3 kişinin öldürülmesiyle ilgili davanın 34. duruşması başladı. Olayın tutuklu sanıkları Emre Günaydın, Abuzer Yıldırım, Cuma Özdemir, Hamit Çeker ve Salih Gürler, cezaevi aracı ile geniş güvenlik önlemi altında adliyeye getirildi. Jandarma ekipleri, sanıkların adliyeye alınışı sırasında önlemlerini artırdı. Duruşmaya, Alman Tilman Geske'nin eşi Suzanna Geske, kızları kızları Michal (15), Miriam (10) ile Hristiyan cemaati temsilcileri, Emre Günaydın'ın babası Mustafa Günaydın ile tutuklu sanık yakınları da katıldı.
Duruşmada, Çorum E Tipi Cezaevi'nde tutuklu bulunan ve Hrant Dink davası tanıklarından Erhan Özen tanık sıfatı ile katıldı. Davanın 29. duruşmasında da tanık olarak ifade veren Özen, tehdit edildiğini, psikolojik baskı altında olduğunu belirterek, mahkemeye ya da savcıya özel ifade vermek istediğini belirtti. Talebi dikkate alan mahkeme heyeti, öyle bir hukuki uygulama olmadığını belirterek, diğer mahkeme üyeleri ile durumu görüşmek üzere duruşmaya 5 dakika ara verdi. Aranın ara kararı açıklayan Mahkeme Başkanı Hayrettin Kısa, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 58. maddesi çerçevesinde gizli oturum kararı verildiğini belirtti. Kararın okunmasının ardından dinleyiciler salondan çıkartıldı.
Erhan Özen, 29. duruşmadaki ifadesinde, Zirve Yayınevi cinayetinin azmettiricisi olduğunu söyleyen Varol Bülent Aral ile Ergenekon davası sanıkları emekli Tuğgeneral Veli Küçük ve emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin'in irtibatlı olduğunu söylemişti. Kendisinin 1997-2005 yılları arasında JİTEM için çalıştığını kaydeden Özen, kendi ekibinin ve Muzaffer Tekin'le bir araya geldiğinde Varol Bülent Aral'ın konuşulduğunu belirtmişti.
Aral'ı şahsen tanımadığını aktaran Özen, ismini Muzaffer Tekin'in konuşmalarından duyduğunu söyledi. 2004 senesinde Muzaffer Tekin, Veli Küçük ve Levent Ersöz'ün Sarıyer Kalender Orduevi'nde bir araya gelip, Malatya'daki misyonerlik faaliyetleri üzerine görüşme yaptığını kaydeden Özen, bu toplantıda bölgede misyonerlere dönük bir operasyon kararı alındığını ifade etti. Toplantıda, suikast tarihinin tam belirlenmediğini söyleyen Özen, ancak bu görüşme ardından bölgede operasyon faaliyetleri için hazırlıkların başlatıldığını iddia etmişti.
"İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ, VELİ KÜÇÜK VE EKİBİNİN FAALİYETLERİNE DESTEK VERDİ"
O dönem İnönü Üniversitesi rektörünün de Veli Küçük ve ekibinin faaliyetlerine destek verdiğini savunan Özen, Muzaffer Tekin'in bölgedeki üniversite yöneticileriyle özellikle de İnönü Üniversitesi'nin rektörü ile sık sık görüştüğünü kaydetmişti.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz