Zirve Yayınevi Davasının 80’inci Duruşması Başladı

Malatya'daki Zirve Yayınevi’nde üç kişinin öldürülmesiyle ilgili davanın 80’inci duruşması başladı.Malatya'da, 18 Nisan 2007 tarihinde Zirve Yayınevi'nde çalışan Alman uyruklu Tilman Ekkehart Geske ile Necati Aydın ve Uğur Yüksel'in öldürülmesiyle ilgili davanın 80. duruşması, Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başladı.Duruşmaya tutuklu sanıklardan Emre Günaydın ve Hurşit Tolon katılmazken, tutulu sanık Varol Bülent Aral ise duruşmaya Elbistan Cezaevi’nden görüntülü sistemle bağlandı. Davanın tutuklu sanıkları Salih Gürler, Abuzer Yıldırım, Hamit Çeker ve Cuma Özdemir, Malatya eski İl Jandarma Alay Komutanı emekli Albay Mehmet Ülger, Binbaşı Haydar Yeşil, jandarma görevlileri Abdullah Atılgan, Murat Göktürk, Mehmet Çolak, Adil Akçay ve Adem Gedik, İnönü Üniversitesi Öğretim Görevlisi Ruhi Abat, Zirve Yayınevi eski çalışanları Levent Ercan Gelegen ve Hüseyin Yelki ise duruşmada hazır bulundu.Duruşmanın başında Mahkeme Başkanı Hayrettin Kısa, sanık Haydar Yeşil’den ele geçirilen hard disk ile ilgili bilirkişi raporunun, dosyadaki bütün ses kayıtlarının deşifre kayıtları raporunun, Mersin MİT Başkanlığı’ndan sanık Levent Ercan Gelegen’in haber elemanı olup olmadığı ile ilgili talebe, haber elemanı olmadığına dair yazının, Ankara’daki kozmik oda ile ilgili soruşturma dosyasından istenen belge ve bilgilerin bu aşamada gizlilik kararı nedeniyle gönderilemeyeceğine dair cevabın mahkeme dosyasına ulaştığını, sanık ve gizli tanık İlker Çınar’ın askeri cezaevi ile ilgili belge taleplerine ilişkin cevabın ise henüz gelmediğini belirtti.Kısa, sanık emekli Albay Mehmet Ülger’e iddianamede de geçen olay günü olay yerine neden yakın olduğu ile ilgili konuya verilen savunmalarda fazla açıklık getirilmediğini söyleyerek, bu durumu açıklamasını istedi. Ülger ise, olay günü olay yerine yakın bir mobilya mağazasında yanında Astsubay Arif Alımlı’nın da olduğu halde bulunduğunu, orada oluşunun piyasa araştırması olduğunu, kendisine şu anda hatırlamadığı bir jandarma biriminden gelen telefondan televizyonlardan alt yazı geçildiğinin söylendiğini, bu bilgi üzerine olay yerine gittiğini ileri sürdü.Mahkemede sanık Varol Bülent Aral’ın ifadelerinde hakkında suçlamalar bulunan ve aynı zamanda yine hakkında silah kaçakçılığı yaptığı iddiası ile Mehmet Ülger döneminde telefon dinleme kararı aldırılan TSK’dan ihraç edilmiş uzman çavuş Ata Atmaca tanık olarak dinlendi.Müşteki ve mağdur sıfatıyla tanık olarak mahkeme huzuruna alınan Atmaca, davada yargılanan hiçbir sanığı tanımadığını, “Zirve’de kaç kişi öldü, onu bile bilmiyorum” ifadesini ileri sürdü. Atmaca bu olaya isminin karıştırılmış olmasından dolayı mağdur olduğunu ve psikolojisinin bozulduğunu, kendisiyle ilgili durumun net olarak ortaya çıkartılmasını talep etti.Bu esnada görüntülü sistem üzerinden araya giren sanık Aral, tanık Atmaca’nın olayın yönlendiricisi olduğunu ve DYP Malatya eski Gençlik Kolları Başkanı Çetin Yalvaç ile birlikte hareket ettiğini ve suç çetesi kurduklarını iddia etti. Aral, DYP eski Genel Başkanı Mehmet Ağar’ın Malatya’ya gelişinde kendisine verilen 3 dosyadan birisinin misyonerlerle ilgili olduğunu ileri sürdü.Tanık Atmaca ise, sanık Aral’ı tanımadığını ve hiç görüşmediklerini ileri sürdü. Mahkeme başkanının sorusu üzerine Atmaca, Veysel Şahin adlı şahsı da tanımadığını söyledi. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Kısa, Atmaca’ya Mehmet Ülger imzası ile Veysel Şahin ile birlikte silah kaçakçılığı yaptıkları iddiasıyla hakkında mahkeme kararı ile dinlenme kararı alındığını hatırlatarak, hakkımda silah kaçakçılığıyla ilgili bir dava açılıp açılmadığını sordu. Atmaca, “Hayır icra davaları açıldı. Telefonlarım dinlenmiş, ne konuşmuşsam açıklansın, herkes duysun. Veysel Şahin’i tanımıyorum” şeklinde cevap verdi.Sanık emekli Albay Mehmet Ülger ise, Veysel Şahin ve Ata Atmaca hakkında dinlenme kararı aldırılmasıyla ilgili olarak, “Biz Veysel Şahin’i takip ediyorduk. Veysel Şahin silah kaçakçılığı yapıyordu. Dinleme kararı sonucunda Veysel Şahin’e işlem yapıldı ve tutuklandı. Ancak Ata Atmaca ile ilgili bir şey çıkmadı” diye konuştu.