Zirve Yayınevi'ndeki cinayetlere ilişkin davanın 55. duruşmasında, tutuklu sanık Ruhi Abat savunmasına devam etti.
Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmanın başında tutuklu sanık Aral, söz alarak, dün ifade veren gizli tanığın yalan beyanlarının olduğunu, mahkemenin ise bu beyanlara ilişkin bir işlem yapmadığını ileri sürdü.
Aral, Mahkeme Başkanı Hayrettin Kısa'ya "Mahkeme yönetimini adil bulmadığımdan yargılamadan çekilmenizi istiyorum. Gerekçem sizin 5 senedir bu mahkemede bulunup yıpranmanız. Aramızda sevgi saygı ilişkisi kalmadığını düşünüyorum. Yargılanmadan çekilmenizi talep ediyorum. Daha önce bu yönde bir beyanınız olmuştu. Reddi hakim talebi şeklinde değil ama daha önce söylediklerinize binaen, yıprandığınız düşüncesiyle çekilmenizi talep ediyorum" diye konuştu.
Mahkeme Başkanı Kısa, tanıkların da sanıkların da sözlerinin kayıt altına alındığını, daha sonra bunları incelediklerini ve yargılama sonunda karar verdiklerini belirtti. Davayı kimsenin aklında şüphe oluşmayacak şekilde yürütmeyi amaçladıklarını ifade eden Kısa, ayrıca tutukluluk sürelerinin uzamaması için çabaladıklarını söyledi.
Daha sonra Aral'ın talebini değerlendiren mahkeme heyeti, Aral'ın, talebinin reddi hakim anlamında olmadığına ilişkin beyanları doğrultusunda, duruşmayı uzatmak amacıyla yapılmış olduğu düşüncesiyle reddedildiğini belirtti.
-Abat, savunmasına devam etti-
Mahkeme heyetinin kararının ardından, tutuklu sanık İnönü Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim görevlisi Ruhi Abat, savunmasına devam etti. İddia makamının tanık İlker Çınar'ın beyanlarına bakarak, kendi ifadelerini gerçek dışı gördüğünü savunan Abat, Çınar'ın kendileri üzerine atmaya çalıştığı misyonerlikle ilgili beyanları aslında kendisinin sarf ettiğini ileri sürerek, "İlker Çınar'ın sadece ulusal değil, uluslararası mahkemelerde yargılanması gerektiğini düşünüyorum" dedi.
İlker Çınar'dan belge alıp Jandarma Teşkilatı'na servis etme gibi bir işinin hiç olmadığını iddia eden Abat, yazdığı ancak yayımlamadığı hiçbir eserini kimseyle paylaşmadığını öne sürerek, "Bilim konusunda pintiliğim vardır" ifadesini kullandı.
Üzerine atılı suçlar nedeniyle çocuklarının, sosyal çevresinin yüzüne bakamaz hale geldiğini savunan Abat, "Ben çıkıp öğrencilerimin yüzüne nasıl bakacağım. Adam öldürmenin haram olduğunu, bir insanı öldürmenin bütün insanlığı öldürmek olduğunu nasıl anlatacağım. Şerefli insanlar bu hale getirilirse biz nasıl yaşayacağız. Ben camiye gittiğimde imam cübbeyi, sarığı verip 'hocam buyurun' derdi. Bu iftiralar, hukuk cinayeti yüzünden şimdi herkes yolunu, yüzünü çeviriyor. Dayanacak gücüm kalmadı" diye konuştu.
Abat'ın bu sözleri üzerine duruşmayı izleyen eşi gözyaşlarını tutamadı.
Duruşmaya verilen aranın ardından Abat, savunma vermeye devam edecek.
Muhabir: Tuba Karahan
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz