Zirve Yayınevi'nde biri Alman uyruklu 3 kişinin boğazının kesilerek öldürülmesi olayına ilişkin davanın 80. duruşmasının öğleden sonraki bölümünde sanık Murat Göktürk, savunma verdi. Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, öğleden önceki bölüme katılmayan sanık Emre Günaydın, öğleden sonraki celseye getirildi. Mahkeme Başkanı Hayrettin Kısa, Emre Günaydın'a, mağdur tanık sıfatıyla ifade veren Ata Atmaca'yı tanıyıp tanımadığını sordu. Günaydın, "Bu şahsı hiçbir şekilde tanımıyorum. İlk defa burada gördüm" dedi. Daha sonra tutuklu sanık Murat Göktürk, savunma yaptı. Göktürk, davanın tanığı ve sanığı İlker Çınar'ın ifadelerindeki hususlardan dolayı ek savunma vermek istediğini belirterek, "Görevlerimi, görev tanım, görev amiri, ast, üst ilişkisiyle yerine getirmişimdir. Amirlerimin görev tanım formunda bana verdikleri görevleri yerine getirdim. Bana verilmiş görevleri yerine getirmeseydim vatana ihanet etmiş olurdum. Aldığım maaşı hak etmeye çalıştım. Suç olduğunu bilseydim yerine getirmezdim" diye konuştu. İlker Çınar'ın yalan yanlış beyanlarından dolayı 2,5 yıldır cezaevinde bulunduğunu savunan Göktürk, uzun tutukluğundan dolayı maddi ve manevi olarak çok zarar gördüğünü ifade etti. Hiçbir grubun ve tarikatın üyesi olmadığını kaydeden Göktürk, "Hem Fethullah Gülen cemaatine üye olacağım hem onu yıkmaya çalışacağım hem de Alevi olacağım, böyle bir şey olmaz. Keşke Fethullah Gülen cemaatine üye olsaydım. Belki bunları yaşamazdım. Bu davada Fethullah Gülen cemaati ve Alevilik üzerine birileri bir oyun oynuyor ve beni de bu oyuna alet etmek istiyorlar" ifadelerini kullandı. Mahkeme Başkanı Kısa, Göktürk'e sanıklardan Levent Ercan Gelegen'i tanıyıp tanımadığı sordu. Göktürk, "Kendisiyle Malatya haricinde hiçbir yerde çalışmadım. İlk yüz yüze tanışmam 2006 yılında, Malatya'da göreve başlamasıyla olmuştur" dedi. Kısa'nın, Abdullah Atılgan'la ilişkisini sorması üzerine Göktürk, "İlişkim dostluk ve arkadaşlıktandır. Arkadaşım, dostumdur. Görüşüyordum, her zaman da görüşürüm" diye konuştu. Misyonerlikle ilgili bilgi toplamanın kendisine verilmiş bir görev olduğunu ifade eden Göktürk, şöyle devam etti: "Meşru olarak bana verilmiş olan bir görevi yapamam diyemezdim. Misyonerlikle ilgili elde ettiğim bilgileri MİT ve emniyetle paylaşıyordum. Bu kurumlarla bilgi alışverişinde bulundum. Zaten istihbarat birimleri arasında bilgi alışverişi vardır. Görevlerimde hiçbir zaman şahsi menfaatimi gözetmedim. Kimseyi cinayete azmettirmedim. Zirve Yayınevi cinayetlerine ilişkin kimseyi azmettirmedim. Milletin oyuyla gelmiş olan bir hükümete yönelik herhengi bir girişimde bulunmadım. Tahliyemi talep ediyorum." Duruşmayı Elbistan E Tipi Cezaevi'nden video konferans yöntemiyle izleyen sanık Varol Bülent Aral, ara karara kadar duruşmalardan bağışık tutulmasını talep etti. Emre Günaydın ise cuma gününe kadar duruşmalara katılmamak için izin istedi. Mahkeme Başkanı Kısa, Aral ve Günaydın'ın taleplerini kabul etti. Duruşma, yarın devam edecek.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz