Zirve Yayınevi'ndeki Cinayetlere Ilişkin Dava

Zirve Yayınevi'nde biri Alman uyruklu 3 kişinin boğazının kesilerek öldürülmesi olayına ilişkin davanın 81. duruşmasında sanık Mehmet Çolak savunma verdi. Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, tutuklu sanıklar eski Malatya İl Jandarma Alay Komutanı Mehmet Ülger, İl Jandarma Komutanlığında görevli Binbaşı Haydar Yeşil, İnönü Üniversitesi öğretim görevlisi Ruhi Abat, muvazzaf askerler Abdullah Atılgan, Murat Göktürk, Adil Akçay, Adem Gedik, Mehmet Çolak ve bir dönem Kayra Yayınevi'nde çalıştığı belirtilen Levent Ercan Gelegen hazır bulundu. Duruşmada savunmasını yapan Mehmet Çolak, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ortadan kaldırmaya çalıştığı iddiasıyla hakkında kamu davası açıldığını belirterek, şahsına yapılan bu suçlamayı kabul etmediğini söyledi. Çolak, "Tarihi eser kaçakçılığıyla mücadele ederken mi hükümeti yıkmaya çalışmışım? 22 yıldır terör ve suç örgütleriyle mücadele ettim. Bu iddianame şahsımızda Türk Silahlı Kuvvetlerini itibarsızlaştırmaya çalışıyor" dedi. Davanın tanığı ve sanığı İlker Çınar'ın ifadelerinde Zirve Yayınevi'ndeki cinayetler öncesinde, 11 Ocak 2007 tarihinde Mehmet Ülger yönetiminde bir çalıştay düzenlendiğini söylediğini dile getiren Çolak, "Sayın Başkan, dün dosyadaki bütün ses kayıtlarının deşifre kayıtları raporunun geldiğini söylediniz. Sağ olun. Kayıtlar bizlere de verildi. Bendeki HTS kayıtlarıyla iddianamede daha önce yer alan HTS kayıtları farklı. Bunları da size sunacağım" diye konuştu. Çolak, elindeki HTS kayıtları olduğunu söylediği belgeyi Mahkeme Başkanı Hayrettin Kısa'ya verdi. İlker Çınar'ın ifadesinde 12 Şubat 2007 tarihinde Mehmet Ülger'in İl Jandarma Alay Komutanlığında bir toplantı düzenlediğine yer verdiğini de kaydeden Çolak, "İlker Çınar, toplantıda benim de olduğumu iddia ediyor. Ses kayıtları dinlendiğinde zaten sesin benim olmadığı görülecektir" ifadelerini kullandı. Mehmet Çolak, İlker Çınar'ın Malatya'da 2005 yılında üniversite öğrencisi Begüm Kartal'ın öldürülmesi olayıyla ilgili de kendisini suçlayıcı ifadelerde bulunduğunu belirterek, "Bununla ilgili Begüm Kartal'ın babası Hasan Kartal'ın dinlenmesini talep ediyorum" dedi. Çolak, talep dilekçesini de Kısa'ya sundu. Bir dönem Malatya Kerkük Kardeşlik Derneğini kuran ve başkanlığını yürüten Veysel Şahin'i tanımadığını savunan Çolak, kendisine ait HTS kayıtlarında onunla bir görüşmesi olmadığını öne sürdü. Kendisinin Ruhi Polat ve Suat Er isimli iki kişi aracılığıyla sanık Emre Günaydın'ı cinayet için azmettirdiği yönündeki iddiaya da değinen Çolak, "Benimle görüştüğü belirtilen Suat Er'in 2007-2008 yıllarında HTS kayıtları var ancak Emre Günaydın'la görüştüğü belirtilen Suat Er, 2006 yılında kısa mesaj atarak görüşmüş. Tahminim iki ayrı Suat Er var" diye konuştu. Mehmet Çolak, kendisinin Mehmet Ülger'in ekibinden biri olmadığını savunarak, "Onun ekibinden olsaydım Malatya'dan Diyarbakır'a tayin edilmezdim" dedi. Çolak, tutuksuz yargılanması talebinde bulundu. Söz alan Mehmet Çolak'ın avukatı Mustafa Aydın, Çolak'ın ifadelerinde geçtiği gibi iki ayrı Suat Er olup olmadığının araştırılmasını, Çolak'ın olması muhtemel iki kişiyle yüzleştirilmesini talep etti.