Zirve Yayınevinde biri Alman uyruklu 3 kişinin boğazının kesilerek öldürülmesine ilişkin davanın 93. duruşmasında, emekli Orgeneral Hurşit Tolon'un avukatı İlkay Sezer'in önerdiği tanıklar emekli Binbaşı Mahir Akça ile Piyade Uzman Çavuş Saim Özdemir, ifade verdi. Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde tutuklu sanıklar Mehmet Ülger, Ruhi Abat, Haydar Yeşil, Murat Göktürk, Abdullah Atılgan, Mehmet Çolak, Adil Akçay, Adem Gedik, Levent Ercan Gelegen, tutuksuz sanıklar Hüseyin Yelki, Cuma Özdemir, Hamit Çeker, Emre Günaydın, Salih Gürler, Abuzer Yıldırım ve avukatlar hazır bulundu. İlker Çınar'ın eski bölük komutanı emekli Binbaşı Mahir Akça, duruşmada, "hatırladığı kadarıyla Çınar'ın herhangi bir eğitim veya kurs görmediğini" söyledi. Piyade Uzman Çavuş Saim Özdemir ise mahkeme heyetinin "İlker Çınar'ı tanıyor musun" sorusunu, "İlker Çınar, 1992 yılında Kırıkkale'ye piyade uzman çavuş olarak atandı. İlker Çınar'ı orada tanıdım. Kendisiyle aynı birlikte görev yaptık. Birkaç kez birlikte firar ettik. Firar ettiğimizden dolayı birlikte yargılandık ve ceza aldık. O benden önce cezaevinden çıktı, cezaevinden çıktıktan sonra kendisiyle hiçbir görüşmemiz olmadı" diye yanıtladı. Çınar'ın yakın arkadaşı olduğunu ve birbirlerinden bir şey saklamadıklarını aktaran Özdemir, "Jandarma İstihbarata çalıştığı yönünde bir şey olsaydı benimle paylaşırdı" dedi. Hurşit Tolon'un avukatı İlkay Sezer'in "Mahir Akça'yı tanıyor musun" yönündeki sorusuna Özdemir, "Evet tanıyorum. İlker Çınar'ın bölük komutanıydı. İlker Çınar'ın ailevi sorunları vardı. Türk Silahlı Kuvvetleri'nden ayrılmak için her şeyi yaptı. Yaptı derken firarı söylüyorum. Disiplinsizlikleri bilerek yaptık" yanıtını verdi. Tanıkların ifadelerinin ardından söz alan Cuma Özdemir'in avukatı Soner Demirci, mahkeme heyetinden adli kontrollerin kaldırılmasını talep etti. Daha sonra söz alan tutuksuz sanıklar da aynı talepte bulundu. Adana F- Tipi Kapalı Cezaevinden telekonferans yöntemiyle duruşmaya katılan Varol Bülent Aral da Malatya'ya yakın cezaevlerinden birine getirilmesini ve duruşmaya huzurda katılmak istediğini belirterek bu cezaevlerinin Elazığ veya Kahramanmaraş olabileceğini söyledi. Her şeyin yavaş yavaş ortaya çıktığını anlatan Aral, "Her şey Pensilvanya savcılarının bize yaptığı bir operasyondur. Cinayeti işleyenlerin tek amacı paraydı. İki yolunuz var ya Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yolu ya da Fethullah Gülen'in yoludur" ifadesini kullandı. Zirve Yayınevinde hayatını kaybeden Uğur Yüksel'in annesi Hatice Yüksel de "Biz korkudan dışarıda gezemiyoruz. Benim oğlum toprak altında çürüdü. Bu katilleri nasıl salıyorsunuz. Eşim üzüntüden felç oldu. Bunların yargılanması lazım. Allah'tan korkun. Böyle bir yasa olmaz. Bunlar nasıl dışarıda gezebiliyor? Sizlerin de çocuğu var" diye konuştu. Fenalaşan Yüksel, duruşma salonundan çıktı. Duruşmaya yarın devam edilecek.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz