HABER

Zirve'nin azmettiricisi kilise maaşlısı çıktı

Malatya'daki 1'i Alman olan 3 kişinin öldürüldüğü Zirve Yayınevi davasının ikinci iddianamesinde olayın azmettiricisi olmakla suçlanan 2 kişiden birisi olan Hüseyin Yelki, olaydan sonra Adana'daki Babtiz Kilisesi'nin kendisine her ay 500 TL para verdiğini açıkladı.

Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kabul ettiği Zirve Yayınevi davasının 2. iddianamesinde Varol Bülent Aral ile birlikte olayın azmettiricisi ve olayı yapan örgütün yöneticisi olmakla suçlanan Hüseyin Yelki'nin iddianamede geçen ifadeleri dikkat çekti.

Verdiği ifadesinde Malatya'da 2002 yılında açılan ve Hıristiyan kitapları satan Kayra Yayınevi'nde çalışmaya başladığını anlatarak, 2002 yılının Haziran ayında vaftız olduğunu açıkladı. Hüseyin Yelki, Kayra Yayınevi ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki kitapevlerine kitap dağıtımı yaptıklarını belirtti. Hüseyin Yelki, vaftız esnasında yayınevinde öldürülen Tilman Geske ile tanıştığını anlatarak, "Kayra Yayınevi ile Zirve Yayınevi her ikiside farklı kuruluşlar. Her ikisi de Hıristiyanlık dininin yayılması için çalışıyor. Zirve Yayınevi'nin açılışı olayda öldürülen Necati Aydın'ın Malatya'ya 2003 yılında gelmesi ili oldu. Zirve Yayınevi 2005 yılında olayın meydana geldiği büroda faaliyete geçti. Her iki yayınevinde aynı büroyu kullanıyordu. Uğur Yüksel, Elazığ'da telefon işi ile uğraşıyordu. İflas etmesinin ardından Malatya'ya gelerek Zirve Yayınevi'nde çalışmaya başladı. Kayra Yayınevi 2006 yılında kapatılınca benim çıkışımı verdiler. Kayra'dan 2 bin 500 TL'de tazminat aldım. Bunu üzerine bana Zirve Yayınevi'nde bir bilgisayar tahsis edildi. Gelen giden şahıslara Hıristiyanlık dinini anlatıyordum. Geçimimi aldığım tazminat ile sağlıyordum. Zirve Yayınevi'ndeki olayın sonrasında Adana'daki Babtiz Kilisesi Suzanna Geske ve Uğur Yüksel'in yakınlarına yardımda bulundu. Bende olaydan mağdur almam nedeniyle her ay 500 TL para aldım" ifadelerini iddia etti.

Hüseyin Yelki, İstanbul Balıklı Rum Hastanesi'nde yaptırılan ameliyatının kiliselerden gelen yardımlar sonucu gerçekleştirildiğini ve ikinci ameliyatının ise olayın meydana geldiği 18 Nisan 2007'den 1 gün önce yine İstanbul'da yapıldığını ve kendisinin olayın olduğu gün sabah uçakla Malatya'ya geldiğini iddia etti.

Kendisi gibi azmettirici olmakla suçlanan Varol Bülent Aral'ı tanımadığını ve yüz yüze hiç görüşmediğini iddia eden Yelki, olayın kilit isimi olan Emre Günaydın ile ile de olaydan yaklaşık 2 ay önce tanıştığını ve Emre'nin olayın meydana geldiği büroya yanında 2 kişi ile birlikte gelerek Necati Aydın'ı sorduğunu belirtti. Bu ziyaret esnasında Emre ile tanıştığını belirten Yelki, Emre'nin kendisini Wolfgang'ın tanıştırdığı Emre Günaydın olarak tanıttığını aktararak, o ziyaretin ardından Emre ile bir daha karşılaşmadıklarını iddia etti.

Olayın azmettiricisi olmakla iddia edilen Hüseyin Yelki, kardeşi olan Y.Yelkin'in ise 1993-1994 yılları arasında olayın kilit ismi olan Emre Günaydın'ın babasına ait spor salonuna gittiğini belirtti.

İHA

En Çok Aranan Haberler