Gece yanığı olarak da bilinen zona hastalığı çoğunlukla 50 yaş üzerinde görülen bir rahatsızlıktır. Ciltte kaşıntıyla kendini gösteren zona, önlem alınmazsa görme ve işitme kaybına bile neden olabilir. Gelin önce zona hastalığı nedir, belirtileri nelerdir bunu bir öğrenelim.
Zona hastalığı, suçiçeği hastalığına sebep olan varicella zoster virüsünün (VZV) neden olduğu bir enfeksiyondur. Suçiçeğine bağlı enfeksiyon bitse bile, varicella zoster virüsü, zona hastalığı olarak nüksetmeden önce sinir sisteminde yıllarca inaktif şekilde kalabilir. Bir diğer adı da herpes zoster olan bu viral enfeksiyonda deride, ağrı ve acıya neden olan kızarıklıklar meydana gelir. Zona genel olarak gövdede, boyunda ya da yüzde su toplayan küçük kabarcıklar olarak kendini gösterir. Çoğu vakada zona belirtileri iki üç hafta içerisinde kaybolur. Hastalığın nüksetmesi nadiren görülür ancak Hastalık Kontrol Ve Önleme Merkezi’nin verilerine göre Amerika Birleşik Devletleri’nde her üç kişiden birinde zona hastalığı görülmektedir.
Zona başlangıcında hissedilen semptomlar genelde ağrı ve yanma hissidir. Zona nasıl anlaşılır sorusunun yanıtı çoğunlukla ciltte hassasiyet ve ağrı hissidir. Ağrı hissi vücudun tek bir bölgesinde küçük alanlarda meydana gelir. Bu alanlarda oluşan kızarıklıklarla birlikte;
Kaşıntı gözlemlenir.
Bazı hastalarda, acı ve kaşıntılı kızarıklıklar haricinde de belirtiler görülebilir. Bunlar:
Zona, nadiren daha ciddi ve tehlikeli belirtiler de gösterebilir
Zona nasıl geçer? Bu hastalık için, hastalığı tamamen ortadan kaldıran bir tedavi yöntemi yoktur. Ancak zonanın ilerleyişini yavaşlatan, virüsü baskılayan haplar ve kremlerle, hastanın semptomların yarattığı rahatsızlıklardan minimum düzeyde etkilenmesi sağlanır. Zona hastalığında;
İlaçlar haricinde zona hastalığına yakalanan kişilerin evde uygulayabileceği yöntemler de mevcuttur. Bunlar:
Zonaya bağlı belirtiler, etken maddeye bağlı olarak genellikle birkaç hafta içerisinde sona erer ve nadiren nükseder. Ancak 10 gün içerisinde hastalığın yarattığı rahatsızlıklarda bir azalma olmadıysa doktorunuzla görüşmelisiniz. Vücudunuz etken maddeye karşı direnç gösteriyor olabilir.
Bu hastalık ile ilk merak edilen sorulardan biri de Zona bulaşıcı mıdır? Eğer daha önce suçiçeği geçirdi iseniz Zona bulaşıcı değildir. Zona yaralarına dokundu iseniz ve suçiçeği geçirmediyseniz o zaman bu hastalık size suçiçeği olarak bulaşabilir. Evvelinde suçiçeği geçirmiş veya suçiçeği aşısı olduysanız zona hastalığı size bulaşmaz. Halkın %90 oranında çocukluk döneminde suçiceği yaşandığı için zona virüsü zaten bulunmaktadır. Gebelik döneminde yaşanan Zona hastalığının bebeğe etkisi olmaz.
Varicella zoster virüsünden kaynaklanan zona, suçiçeği hastalığı geçirmiş herkeste görülebilir. Ancak suçiçeği geçiren herkes hayatının bir evresinde zona hastalığına yakalanacak diye kesin bir kaide yoktur. Sinir sisteminde uzun süre uyku durumunda kalan bu virüs birden aktif hale gelerek zona hastalığına sebep olur. Virüsün aktif hale gelmesinin sebebi bilinmese de ilerleyen yaşa bağlı olarak zayıflayan bağışıklık sisteminin enfeksiyonlara karşı daha savunmasız hale gelmesinden kaynaklandığı düşünülür. Bunun nedeni, zona hastalığının yaşlılarda gençlere kıyasla daha yaygın görülmesidir.
Varicella zoster, herpes virus grubu adı verilen bir aileye mensuptur. Bu virüsler, uçuğa ve genital iltihaplanmaya sebep olabilir. Bu nedenle zona, herpes zoster olarak da isimlendirilir. Ancak zona ve suçiçeğine sebep olan virüsle uçuk ve cinsel yolla bulaşan hastalıklara sebep olan virüs aynı değildir.
Peki zona hastalığı bulaşıcı mıdır? Zona hastalığı bulaşıcı bir hastalık değildir ancak hastayla, özellikle de hastanın yara oluşan bölgeleriyle fiziksel temasta bulunmak, eğer kişi daha önce suçiçeği rahatsızlığı geçirmemişse suçiçeği bulaşmasına neden olabilir. Fakat kişi çocukluğunda suçiçeği geçirmiş ya da aşı olmuşsa herhangi bir bulaşma söz konusu olmaz.
B vitamini yönünden zengin gıdalar: B vitaminleri vücudun sinir sistemini desteklemeye yardımcı olur ve sinir sisteminin bir zona ile saldırı altında olduğunu düşünürsek, B vitaminleri yüksek olan yiyecekleri yemek önemlidir.
Su: Virüsü sisteminizden temizlemek için yeterli hidrasyon hayati önem taşır. Her gün 2 litre su içmeye çalışın.
Sarımsak ve soğan: Hem çiğ sarımsak hem de soğan, bağışıklık fonksiyonunu arttırmaya yardımcı olabilecek allisin içerir.
C vitamini yönünden zengin besinler: C vitamini bağışıklığınızı artırmaya ve cildin iyileşmesini hızlandırmaya yardımcı olur. Diyetinize birçok portakal, limon, domates, kırmızı biber, kivi ve çilek ekleyin.
İbrahim Saraçoğlu'nun Zona hastalığı için önerdiği kür
1 bardak kaynar su, 5-6 adet karabaş otu, 1 tutam melisa otu.
1 bardak kaynar suyun içine 5 adet karabaş otunu ve 1 tutam melisa otunu ekleyin. 7 dakika kadar demlenmesi için bekleyin. Çok uzun süre demlenmesine gerek yoktur. 7 dakika sonrasında bu karışımı süzerek için. İlk sıcaklığı geçtikten sonra akşam yemeğinden birkaç saat önce tüketin.
Her tüketimde taze olarak hazırlanmasına özen gösteriniz. Akşam yemeğinden 2 saat sonra günde 1 defa içmeniz sağlıklı olacaktır.
Çoğu vakada zona hastalığının neden olduğu kızarıklıklar ve iltihaplı kabarcıkların fiziksel muayenesi teşhis koymak için yeterlidir. Eğer fiziksel muayene teşhis koymak için yeterli olmazsa, deriden ya da iltihaplı kabarcıklardan steril bir bez vasıtasıyla sıvı örneği alınarak laboratuvara gönderilir. Burada uygulanacak testler sonucunda kişide varicella zoster virüsü olup olmadığı anlaşılır ve tedavi yöntemi belirlenir.
Zona hastalığına yakalanan pek çok kişi, halk arasında yaygınlaşan efsanelerden etkilenerek cilt kanseri olduğunu düşünür. Ancak zona hastalığının kanserle ilişkisini gösteren tek bir çalışma bulunmamaktadır. Bu nedenle zonayı kanserle bağdaştırmak mümkün değildir. Ancak, bağışıklık sistemindeki zayıflıktan kaynaklanan bir hastalık olmasından dolayı zona, diğer pek çok enfeksiyonda olduğu gibi vücudun dış etkenlere karşı zayıfladığının bir sinyalidir.
Kanser mitiyle birlikte yayılan korkulardan biri de "zona hastalığı öldürür mü?" sorusudur. Bu konuyla ilgili araştırma yapan bir İngiliz üniversitesi, zona hastalığı bulunan 67.000 kişinin bir kısmının aynı yıl içerisinde kalp krizi ve felç geçirdiğini tespit etmiştir. Bu iki durumun zona hastalığıyla net bir bağlantısı bulunmasa da enfeksiyonun organları etkilediği bilindiğinden, dikkat edilmesi ve ilerlemeyi yavaşlatıcı bir tedavinin uygulanması gerekir.
Yaygın olmamakla birlikte hamilelik sırasında zona hastalığına yakalanmak mümkündür. Eğer, suçiçeği hastası bir kişiyle temas ettiyseniz ve daha önceden aşı olmadıysanız ya da bu hastalığı geçirmediyseniz sizin de bu enfeksiyona yakalanma ihtimaliniz yüksektir.
Hamileliğin evresine bağlı olarak suçiçeği hastalığına yakalanmak bebekte kalıtsal hastalıkların oluşmasına sebep olabilir. Bu nedenle, hamile kalmaya çalışan kadınların eğer suçiçeği hastalığı geçirmedilerse, hamilelikten önce aşı olmaları hem kendi sağlıkları hem de bebeğin sağlıklı bir şekilde dünyaya gelmesi için son derece önemlidir.