Endokrinoloji, Diyabet ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Dilek Yazıcı: - "Kurban Bayramı'nda et tüketiminin fazla olmasından dolayı diyabet, şişmanlık, kalp-damar hastalığı, hipertansiyon, kolesterol yüksekliği gibi sağlık sorunları olanların beslenme düzenlerine dikkat etmesi çok önemlidir. Bu kişilerin yiyecek seçimine ve porsiyon kontrolüne özen göstermesi gerekmektedir" - "Bayramda sakatat tüketimi de artmaktadır. Bu da özellikle kalp-damar hastalıkları, kolesterol yüksekliği ve diyabeti olan kişiler için sağlıklı değildir. Aynı şekilde tuz kullanımında da artış olabilir. Hipertansiyonu, kalp-damar hastalığı ve diyabeti olan bireyler bu nedenle dikkatli olmalıdır"
Diyabetik Çocuklar Kampı Aygaz'ın desteğiyle 26. kez düzenlendi. DSİ İznik Sosyal Tesisi'nde düzenlenen kampta tam 96 çocuk buluştu. Bugüne kadar Türkiye'nin dört bir yanından çocuğun katıldığı kamp ilk olarak 1993 yılında düzenlendi.
Araştırmalar, emzirmenin hem bebeğe hem de anneye önemli katkılar sağladığını ortaya koyuyor - Emzirmeyle her yıl 820 bin çocuğun ölümünün, 20 bin annenin de göğüs kanserinden hayatını kaybetmesinin önüne geçilebileceği kaydediliyor - DSÖ, özellikle doğumdan sonra ilk bir saat içinde emzirmenin hayat kurtarıcı olduğunu vurguluyor - Tüm faydalarına rağmen, ilk altı ay emziren annelerin oranı yüzde 41'de kalıyor
Diyabetli Çocuklar Vakfı Başkanı Prof Dr. Şükrü Hatun: - "Günümüzde Tip 1 diyabetli çocuklar eğer gerekenler yapılırsa normal ve başarılı bir ömür sürdürebiliyorlar. Toplumun tip 1 diyabetlilere karşı bakışının değişmesi lazım"
Diyabetik ayak riskini 6 önlemle ortadan kaldırabilirsiniz. Şeker hastalarının korkulu rüyası diyabetik ayak nedir? Geri dönüşü olmayan sonuçların doğmasına sebep olacak diyabetik ayak tedavisi mümkün bir hastalık mıdır? Diyabet ayak belirtileri nasıl anlaşılır? Diyabetik ayak nedenleri uzmanların uzun süre araştırdığı bir konudur. Peki diyabet hastaları ayaklarında oluşan yaralarla ortaya çıkan diyabet ayak rahatsızlığı için nasıl önlem almalı? İşte diyabetik ayakla ilgili merak edilenler...
Ağız sağlığı sandığınızdan çok daha önemli. Öyle ki ağız sağlığı başka hastalıklara da neden olabiliyor. Bu sebeple ağız sağlığınızın tüm vücudunuzu etkilediğini söylemek mümkün. Peki ağız sağlığınızı korumadığınızda hangi hastalıklara yakalanma ihtimaliniz var? İşte ağız sağlığı ile ilgili tüm detaylar...
Diyabet kanser ilişkisi sanıldığından çok daha önemli bir rol oynuyor. Uzmanlara göre diyabet kanseri tetikliyor. Peki diyabet hastaları kansere yakalanmamak için ne yapmalı? İşte diyabet kanser ilişkisi ile ilgili bilinmesi gereken çok önemli detaylar...
Diyabet özellikle kadınlarda kanser riskini arttırabilir
Diyabet ayak bakımı için oldukça dikkat edilmesini zorunlu kılan bir hastalıktır. Yaz aylarında çıplak dolaşılması diyabet hastalarının ayak sağlığı için tehdit oluşturabilir. Diyabetiniz varsa çıplak ayakla dolaşmak sizin için vazgeçilmez bir alışkanlık olmaktan çıkmalıdır. Diyabet hastalarının çıplak ayakla dolaşmamaları gerektiği gibi ayakkabı seçimleri de oldukça önem taşımaktadır. İşte yaz aylarında diyabette ayak bakımı ile ilgili bilinmesi gerekenler...
Hava kirliliğiyle diyabet arasında bağlantı olduğu tespit edildi
Diyabet günümüzün en büyük problemlerinden biri. Her 100 kişiden 13'ünde görülen diyabet, kişileri daha kontrollü yaşamaya itiyor. Sıcak havanın pek çok kişiyi etkilediği yaz aylarında diyabet hastalarının da dikkat etmesi gereken bazı noktalar bulunuyor. Doktoların ısrarla uyardığı diyabet hastaları yaz aylarında nelere dikkat etmeli? İşte uzmanlardan diyabet hastalarına 10 kritik yaz önerisi...
Koltuk altı kararması özellikle yaz aylarında birçok kadını rahatsız eden bir durum olduğundan koltuk altı kararmasına çözüm yolları aranmaktadır. Peki, koltuk altı kararmasının çözümleri nelerdir?
Oruç tutan diyabet hastalarının sahuru atlamaması gerektiğine işaret eden uzmanlar, bu kişilerin ramazanda da normal dönemdeki gibi dengeli şekilde beslenmesinin önemini vurguluyor - Türk Diyabet Cemiyeti Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Zeynep Oşar: - "Hastalığı haplarla kontrol altında olan, zaten şeker düzeyleri iyi giden, herhangi bir dalgalanma yaşamayan, düzenli şeker kontrolü olan kişiler, hekimin kararıyla ve aldığı ilaçların saatlerini değiştirerek oruç tutabilir ama mutlaka hekimin düzenlemeyi yapması gerekiyor" - "Hastanın kendisi 'Ben sabah aldığım ilacımı iftarda alayım, öbürünü de sahurda alırım, bu düzenlemeyi ben kendim yaparım.' diyerek oruca başlaması, son derece sakıncalı olabilir" - Biruni Üniversitesi Hastanesi Endokrinoloji Diyabet ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Esra Hatipoğlu: - "Diyabetli hasta oruç tutuyorsa kesinlikle sahuru atlamamalıdır. Sahur hafif ve kahvaltı tarzında yapılmalıdır. Hastalar glisemik endeksi düşük ve uzun süre tok tutan besinler tercih etmelidir. İftar sonrası ve sahurda bol su ve sıvı tüketmeli, iftarda aşırı yağlı ve karbonhidratlı besinlerden kaçınılmalıdır"
Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Opr. Dr. Adnan Bağrıaçık: - "Lazer tedavisi; bel, boyun fıtığı, dizde menisküs, kireçlenme, tüm eklem ağrıları ve diyabetik kapanmayan yaralar gibi çok sayıda hastalığı tedavi ederek hastaların yaşam kalitesini artırıyor. Sporcu yaralanmalarında da ödemleri iyileştirerek tedavi sürecini hızlandırıyor" - "Yurt dışında yaygın olarak kullanılan lazer tedavisiyle Türkiye'de çok sayıda hastalığı ağrısız, acısız ve herhangi bir anesteziye ihtiyaç duymadan tedavi etmek mümkün olabiliyor. Şu ana kadar bu yöntemle 100’ün üzerinde kişi tedavi gördü ve başarılı sonuçlar alındı"
Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği Üyesi Prof. Dr. Oğuzhan Deyneli: - "Hasta, diyabetinin olduğunun farkında değil ve oruç tutmaya başlıyor. İftar sonrasında ise ani bir şeker yüksekliği ile acil servise gelebiliyor" - "Ramazanda daha önceden diyabet tanısı konulmamış bireylerin bu dönemdeki beslenme alışkanlıklarına bağlı olarak tanısını koyabiliyoruz"
Uzmanlar, metabolik kontrolü sağlayamamış, ciddi hiperglisemisi olan diyabet hastalarının oruç tutmasının ciddi sağlık sorunlarına neden olacağını belirterek, oruç tutmak isteyen hastaların risk değerlendirilmesi amacıyla ramazandan en az 1-2 ay öncesinde tetkiklerinin yapılması gerektiğine dikkati çekiyor - Türkiye Diyabet Vakfı Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Kaya: - "Düşük riskli hastaların oruç tutmasında önemli bir sakınca olmayabilir. Orta riskli olan hastaların oruç tutmasında sakınca olabilir, bu risk grubundaki hastalar eğer oruç tutmak isterlerse glikoz ölçümü sıklığını arttırmalıdır ve çok dikkatli olmaları gerekmektedir. Çok yüksek ve yüksek riskli hastaların oruç tutması önerilmez ve çok sakıncalıdır" - Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Seda Sancak: - "Diyabetik bireyler oruç sırasında doktor ve diyetisyen yardımıyla günlük kalori miktarı ayarlanmış ve ramazan ayına göre güncellenmiş bir beslenme programı uygulamalıdır. Yılın diğer aylarında olduğu gibi sağlıklı beslenme alışkanlıkları sürdürülmelidir"
Konya İl Sağlık Müdürlüğünce organize edilen Egzersiz Festivali kapsamında diyabet ve astım hastası 500 öğrenci, bu rahatsızlığa yakalananların da spor yapabileceği konusunda farkındalık oluşturmak için çeşitli aktiviteler gerçekleştirdi - İl Sağlık Müdürü Mehmet Koç: - "Diyabet ve astım hastası çocukların sosyal hayata adaptasyonlarını sağlayarak arkadaşlarıyla spor yapabileceklerini herkese göstermek istiyoruz"
Her geçen yıl biraz daha kışa yaklaşmasına rağmen Ramazan bu yıl da 16 saatten fazla sürüyor. Hal böyle olunca özellikle de kronik hastalıkları olanların oruç tutmaları halinde vücutlarındaki değişimlere karşı daha dikkatli olmaları gerekiyor.
Diyabetle tanıştıktan sonra doktor olmaya karar veren Prof. Dr. Oğuzhan Deyneli, hem kendi diyabetini kontrol altına alıyor hem de diyabetli hastalara yol gösteriyor - Türkiye Endokronoloji ve Metabolik Hastalıklar Derneği Üyesi Prof. Dr. Deyneli: - "Diyabetli bireylerin yaşamına yol gösterebilmek, yardımcı olabilmek beni mutlu ediyor. Moralleri bozulmuş, nasıl çıkış yakalayacağım diyen insanlarla bir araya gelmenin pozitif katkısı olduğunu görüyorum"
Medicana International İstanbul Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Balkan: - "Ramazan ayında oruç tutulması, Tip 2 diyabet (Şeker) hastalarında önemli sağlık risklerine neden olabilir. Tiroit hastaları Ramazan'dan önce tiroit hormonlarına baktırmalı. Eğer testleri normal çıkarsa ilaçları ayarlanarak oruç tutabilirler" - "Yapılan bilimsel çalışmalarda oruç tutan diyabet hastalarında şeker düşmesi riski 7,5 kat artmıştır. Tip 2 diyabet hastası, oruç tutarken, hekiminin önerdiği sayıda gün içinde şeker ölçümünü mutlaka yapmalı" - Medicana International İstanbul Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Aksoylu: - "Sahur yapılmadığında halsizlik ve yorgunluk hissiniz artar. Konsantrasyon bozukluğu yaşarsınız"
Yapılan araştırmalar sonucu koku- tat alamayanların sayısının oldukça fazla olduğu ortaya çıktı. Fakat en büyük sorunsa pek çok kişinin bu hastalığı yaşadığından dahi haberi dahi yok. Ortaya konan çalışmalarla bunu tespit etmek oldukça basit hale getirilecek. Bu konu ile ilgili en önemli detaysa, kişilerin koku- tat alamamasında başka hastalıkların payı olması. Yani koku ya da tat kaybı yaşıyorsanız, bilin ki bu hastalığınızın ardından aslında başka bir hastalık bulunuyor.
Ünlü çizgi film karakteri Jessica Rabbit, Marilyn Monroe ve kıvrımlı hatlarıyla ünlenen Kim Kardashian... Birçok kadın onlar gibi bir vücuda sahip olmak istiyor ancak, yakın zamanda yapılan bir çalışma pek de özenilecek bir şey olmadığını ortaya koyuyor. Daha büyük kalçalar ve geniş bir bel çevresi kadınlarda tip 2 diyabet riskini artırıyor.
Sinsice ilerleyen pankreas kanseri, tanısı zor olduğu için en çok korkulan kanser türlerinden biri. Yeni başlayan diyabet ve hızlı kilo kaybının hastalığın önemli belirtileri olduğuna dikkat çeken VM Medical Park Pendik Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Metin Kement, “Sanat-müzik terapisi, egzersizler ve gevşeme egzersizleri, tedavide hastaya psikolojik açıdan büyük fayda sağlar” dedi.
İsveçli ve Finlandiyalı bilim adamları, diyabet hastalarını 5 kümeye ayırdı - Bulguların kişiye özel tedavi yöntemlerinin geliştirilmesine katkı sağlaması bekleniyor
Geleneksel beslenmeyi unuttuk. İşlenmiş gıdalar yiyerek kolaycılığı seçtik. Evlere pizza sipariş edip hafta sonları alışveriş merkezlerindeki hamburgercilerin önünde kuyruğa girdik. Peki ne oldu? Diyabet patladı. Türkiye’de Fitoterapi alanında eğitim alan ilk tıp doktorlarından Fitoterapi Uzmanı Dr. Ümit Aktaş'a göre, eğer sağlıklı beslenmeye geri dönmezsek 40 yıl içinde nüfusun tamamı diyabetli olacak.
İç Hastalıkları ve Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Karatay: - "İlaca mahkum olmuş, 'ölene kadar bu ilaçları içeceksin' diye beyinleri yıkanmış diyabet hastalarının ve diğer kronik dejeneratif hastalıklardan muzdarip insanların, bu hastalıkların kalıcı olarak tedavi edilebileceğini ve ilaçlardan kurtulabileceğini bilmek en insani haklarıdır. Yani başta diyabet olmak üzere tüm kronik dejeneratif hastalıklar iyileştirilebilir" - "Mutluluk hormonu olarak bildiğimiz serotoninin yüzde 90'ı bağırsaklarımızdaki dost bakteriler tarafından üretiliyor. Bu bağlamda lahana, karnabahar, turp, soğan, sarımsak gibi doğal prebiyotikler ve doğal ev yoğurdu, doğal fermantasyon sirke, doğal turşu, şirden mayalı peynir gibi doğal probiyotikler sağlıklı bir yaşam için olmazsa olmaz olarak hayati önem arz ediyor"
Çocuklarda diyabet teşhisi aslında zor değil. Erişkinlerde diyabet uzun süre sinsi şekilde seyredebiliyor fakat çocuklarda insülin eksik olduğu için belirtiler çok açıktır.
Klasik tabiriyle vücuttaki yağ oranının artması obezite olarak tanımlanır. Ancak bizim uğraştığımız tehlike bu klasik tabirlerin çok daha üstünde toplumsal bir probleme yol açmaktadır.
Modern dünyanın en sık görülen hastalıklarından biri olan inme, hayati risk nedenleri arasında kalp hastalıkları ve kanserden sonra üçüncü sırada bulunuyor. Önlem alınmadığı takdirde kişide ölüm ve kalıcı sakatlıklara yol açan inmenin en önemli sebeplerinden biri olan diyabet ise bu riski 2 kat artırıyor.
Ciddi bir sağlık sorunu olmasının yanında, diyabetin varlığı kalp hastalığı gibi birçok kronik hastalık için tek başına bile risk oluşturuyor. Acıbadem International Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Güliz Erdem, diyabetli erişkinlerde, diyabet olmayanlara göre kalp hastalığından yaşam kaybı riskinin 2 ila 4 kat yükseldiğine dikkat çekiyor.
Modern dünyanın en sık görülen hastalıklarından biri olan inme, hayati risk nedenleri arasında kalp hastalıkları ve kanserden sonra üçüncü sırada bulunuyor. Önlem alınmadığı takdirde kişide ölüm ve kalıcı sakatlıklara yol açan inmenin en önemli sebeplerinden biri olan diyabet ise bu riski 2 kat artırıyor.
Diyabet, vücudunuzun insülin üretme veya tepki verme yeteneğini etkileyen, yüksek kan şekeri ile sonuçlanan bir hastalıktır. İlk belirtiler önemsenmediği ve tedavi edilmediği zaman, yaşam kalitesi düşebilir; bu nedenle hastalığın erken teşhisi çok önemlidir. Hastalığın zamanında saptanmasına yardımcı olacak en yaygın diyabet belirtileri listesini derledik.
Yapılan bir araştırma, çok kahve içen insanlarda diyabet, kalp rahatsızlıkları, bunama ve bazı kanser türlerine daha az rastlandığını ortaya çıkardı
Son yıllarda hızla yaygınlaşan yanlış beslenme alışkanlıkları ve hareketsiz yaşam tarzı, diyabete zemin hazırlıyor. Sinsi bir şekilde ilerleyen diyabet iyi kontrol edilmediğinde, özellikle kalp, böbrek, ayak ve gözler için ciddi bir tehdide dönüşebiliyor.
İngiltere’deki Newcastle Üniversitesi tarafından yapılan iki ayrı çalışma, kahvaltıdan önce peynir altı suyu (whey) proteini tüketmenin tip 2 diyabeti önlemeye veya kontrol etmeye yardımcı olabileceğini gösterdi.
Kalp ve damarlarda hasara yol açan ve uzun süre kontrol altına alınamayan diyabet ve buna bağlı olarak yaşanan sinir harabı cinsel yaşamı da olumsuz etkiliyor.
Diş hekimi Pertev Kökdemir, ‘Diyabet hastalığı ağız ve diş sağlığını etkiliyor. Zaman zaman diş hekimleri de henüz teşhisi konmamış diyabet hastalarını dahiliye uzmanına sevk edip hastalığın ortaya çıkmasına katkı sağlayabiliyor” diyor.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, memleketi Trabzon'da sabahın ilk ışıklarını sabah sporuyla karşıladı.
Son yıllarda dünyada ve ülkemizde giderek artış gösteren diyabet hastalığı, pek çok insanın yaşam kalitesi ve süresini düşürüyor. Diyabet hastaları ve henüz tanı almamış ancak diyabete aday olan kişilerle birlikte her 3 kişiden birinin sağlığının tehlikede olduğu belirtiliyor.
Modern çağın tehlikeli hastalığı diyabet ülkemizde hızla yaygınlaşıyor. Halen kayıtlı yaklaşık 7 milyon diyabet hastası bulunurken, 40 yaş üzerinde her 5 kişiden 1’i, 60 yaş üzerinde de her 3 kişiden 1’i diyabet hastası olarak karşımıza çıkıyor.
Günümüzün en yaygın kronik hastalıkları arasında yer alan diyabette ölçülü, dengeli ve bilinçli beslenme düzeni oluşturulması kan şekeri kontrolünde büyük önem taşıyor. Kan şekerini sabit seviyelerde tutmak için günde 3 ana, 3 ara öğün tüketilmesi gerektiğini söyleyen uzmanlar, su tüketimine de dikkat çekiyor. Su birden değil ara ara içilmeli.
Diyabet, farklı tiplerle, farklı dönemlerde, yaygın olarak görülen önemli sağlık sorunlarından biri. Ama gebelik döneminde ortaya çıkan diyabet, hem anneyi hem de bebeği etkilemesiyle, daha büyük bir problem haline gelebiliyor. Ancak sevindirici yanı da var; doğru zamanda ve doğru şekilde kontrol altına alınırsa, ne anneye ne bebeğe zarar vermiyor.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2016 verilerine göre Türkiye’de her 5 kişiden 1’i obezite sorunu yaşıyor. Obeziteye bağlı yandaş hastalıklar arasında ise Diyabet sorunu başı çekiyor. 28 yaşındaki Saro Karagözyan ve 62 yaşındaki babası Dikran Karagözyan’da diyabet ve obezite sorunu ile yıllardır mücadele edenler arasında...
“Kurban Bayramı olur da kahvaltıda kavurma yenmez mi?”, “Misafirlikte ikram edilen tatlıyı geri çevirmek ayıp olur, yemek lazım”, “mangalda yağlı et lezzetli olur” diyorsanız bir kez daha düşünmenizde fayda var. Zira bayram da olsa, her canınızın çektiğini ‘nasılsa bayram’ deyip üstüne üstlük ölçüye dikkat etmeden tüketmeniz reflü ve hazımsızlıktan yüksek tansiyona, diyabetten kalp-damar hastalıklarına ve kilo alımına dek birçok şikayete yol açabilir.
Son yıllarda yapılan bilimsel çalışmalar; D vitamininin kemik sağlığından bağışıklığın güçlendirilmesine dek birçok fayda sağladığını, eksikliğinin ise diyabetten kalbe, depresyondan astım ve kansere dek birçok ciddi hastalıkla ilişkili olduğunu ortaya koyuyor.
Danimarka'da yapılan bir araştırma her hafta bir kaç kadeh şarap içmenin diyabet riskini düşürdüğünü ama içkinin ölçüsü arttıkça zararının da arttığını ortaya koydu. Araştırmayı yapan ekibin başkanı Güney Danimarka Üniversitesi Ulusal Kamu Sağlığı Enstitüsü'den Janne Tolstrup "İçki içmenin sıklığının alınan alkolün miktarından bağımsız bir etkisi olduğunu bulduk. Bir haftada içtiğiniz içkiyi bir defada değil dörde bölerek içtiğinizde daha faydalı olduğunu gördük" diyor.
Diyabet yani şeker hastalığının neden olduğu komplikasyonlar nedeni ile dünyada her 10 saniyede bir kişi hayatını kaybediyor. Ayrıca şeker hastalarının yaşamları boyunca sağlıkları için yaptıkları harcamalar diyabet olmayanlara kıyasla 2-3 kat daha fazla. Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Kamil Gülpınar, şeker hastalığının en yaygın şeklinin aşırı vücut yağından kaynaklandığını ve diyabet cerrahisi ile kalıcı olarak tedavi edilebildiğini belirtiyor.